MÜJDE ALGANER İLE SÖYLEŞİ / Levent Karataş

  • Paylaş:
post-title

Levent Karataş

MÜJDE ALGANER İLE SÖYLEŞİ 

Müjde Alganer’le Mythos Yayınları’dan çıkan yeni öykü kitabı Rabarba’yı ve öykülerini konuştuk…

1.Kitabınızın adıyla başlayalım… Ne demek Rabarba?

Bir sinema terimi. Fondaki insan sesi veya gürültüsü demek. Bu kitapta da bu seslerden var işte. Aslında kalabalığın içinden çekip cımıbızladığım ve okurla paylaştığım hikayeler bunlar. Hepimiz bu uğultunun bir parçasıyız öyle değil mi? Bazen rahatsızlık veren olmadığında tedirgin eden… Oysa hep orada duran, durmaya devam eden!

2.Bir yılbaşı gecesi, modern hayatın çıkmazında duran kadının hikayesi aslında. Kitabın bütünlüğünde de tema olarak çıkmazda olan kadınlara rastlıyoruz bolca. Ne dersiniz?

Bu toplumda yarım yüzyıldır yaşayan bir kadın olarak çıkmaza girdiğim onca anlardan sonra üstelik buna çıkmazın dibinde yaşayan kadınlarla ilgili tanıklığım da eklenince sanırım benden çıkması gereken çıkmış. Fakat göz ardı edilen ya da üstüne yatılan, pek konuşulmayan bir gerçeklikle tanıştığımı –son dönemde konuyla ilgili farkındalığımın çokça arttığını ifade etmeliyim. O da yaş almak meselesi. Kafanın ve kalbinin artan “zehrine” rağmen bedenin zamana yenilgisi ve beraberinde getirdiği yeni alışkanlıklar… Hem davranışsal hem fiziksel alışkanlıklar. Kırılan eski alışkanlıkların yenilerle ikamesi. Bunun uzun süre inkârı ve nihayet kabule geçiş! Ah minel kabul!

3.Bir mektup var öyküler arasında… aslında bu da diğer bir öyküye hatta iki öyküye bağlı… Dikkatli okur seçecektir. Bu mektupta eski kelimelere yer verdin. Niye? Ben o dili beğendim aslında. Kelimeler yerine gayet oturmuş. Ağdalı olsa da hoşuma gitti.

Bu mektup aslında kitabın özü… Çünkü biz ne çok şeyi miras bırakıyoruz ama en önemli şeyi miras bırakamıyoruz! Bunu söylemek istedim…  Aslında bu ağda biraz bana yük oldu ve risk almış oldum. Fakat bu, karakterin bir parçasıydı ve dil de bu sebeple öyle olmalıydı. Her şeyin değersizleştiği bir dönemde bir dede beşikteki torununa gelecekte okuması için miras gibi bir mektup bırakıyor. Böyle duygu ve hassasiyet dolu davranışları çoktan unuttuk, unutturulduk. Bu incelikler, naiflikler artık gereksiz çabalar, boşa kürek çekişler gibi görünüyor ama mekanikleşen dünyada bunlara o kadar çok ihtiyacımız var ki… Bu çabalar belki de şu an komik ve yersiz gibi gözükse de yazmak ve yazıyla duyguları aktarmak bambaşka bir olay. Yani dede kameranın önüne de geçer ve konuşurdu ama mektup daha düşünülerek yapılan ve tekrar tekrar okunduğunda yeni duygular uyandıran yeni hayaller kurduran ve canlandıran bambaşka bir mecra. Tıpkı televizyon ve radyo gibi. Ben bütün gün radyo dinleyebilirim mesela ama bütün gün televizyon seyredemem. İki eylem arasında benim için hayat kalitesi açısından dağlar kadar fark var.

4.Öyküleriniz arasındaki ailevi bağların sebebi nedir? Köklerden yeni kuşaklara doğru giden? Hatta kahramanlarınız da akrabalarınızın ismini taşıyor? Öyle mi?

Birbirimize öykülerle bağlantılı olduğumuz bu dünyada öyküler de birbirine bağlı olabilir dedim kendime. Hem sonra bir öyküde merak edilen ve sözü edilen veyahut anılan veya yan karakter olarak karşımıza çıkanı bir başka öyküde ana rolde görmek ve öykülere boyut kazandırma fikri çok hoşuma gitti. Bence hoş da oldu. 

Ve evet öykülerde atalarımın isimlerini kullandım, duygu açısından –benim duygularım elbette- pek manidar oldu. Günlük hayatımızda bazen aklımıza bile gelmeyen ancak çocukken bizim için çok kıymetli olan yaşlıları bir süre sonra yalnızlaştırıp kendi haline terk ediyoruz bazen de onları kaybettikten sonra anmak için hiçbir şey yapmadığımız oluyor. Benim oluyor en azından. Onların isimlerini kullanarak küçük bir saygı duruşu yaptım aslında. Sonuçta insan yaşlıların bir zamanlar genç olduğunu ve zamanı gelince de yaşlı olacağını unutuyor. Oysa hayat bize onların elindeki meşalelerden geçiyor. Geçmişin geleceğe yansıması, atalarının karmasını taşımak gibi spritüel veya derin bir mistik bakış açısı yok ama hayatın katman katman derinliğine bakmadan yüzeyle yetinmemeliyiz derdine bir kanal var öyküde.

 

 

 

Resimler
E-Bülten

Bültenimize abone olun ve en yeni güncellemelerimizi doğrudan gelen kutunuza alın.

Yorum Bırakın